Thursday, August 17, 2006


4 Agustos'ta dogmam gerekiyordu. Biraz erken geldim. Buyukannem annemin her yere gec kaldigini dusundugunden benim de gecikecegim konusunda suphe duymamis, oysa ki yanildi. 22 Temmuz Cumartesi sabahi 07.35'de, Oxford John Radcliff Hastanesi'nde dunyaya merhaba dedim.

Annem sarisin, mavi gozlu. Babam ise esmer bir adam. Ben kirma oluyorum bu durumda. Ingiliz, Turk kirmasi... Anne tarafindan AB'liyim (Avrupa Birligi). Babam catlasin! Ne gezerim ben simdi buyuyunce. Hem vize derdi de yok.

Adim konusunda bizimkiler neredeyse bir hafta dusunduler. Her kafadan bir ses cikti. Bir ara, hic ismim olmayacak diye korkmaya basladim. Sonunda, adimi Keira Mavi koydular. Keira, bir Irlanda ismiymis. Anlami, "kucuk sirin siyah sacli kiz". Sacim siyah mi bilemiyorum. Ayna denen bir nesne varmis, ama daha karsilasmadim. Insan yuzunun yansimasini orada gorebiliyormus. Kimin umrunda? Benim derdim sacimla degil, annemin memeleriyle. Tek dusundugum sey su lezzetli beyaz icecek. Sut yani. O yuzden sacim ile ismim uyusuyor mu bilemeyecegim. Mavi ismi ise, hic kuskusuz Datca'nin mavi sulari bakilip yillar once dusunulmus. O sulara dalip cikacagim gunu iple cekiyorum.