Monday, October 30, 2006



Dunyadaki 14 haftam. Her gun yeni bir seyler kesfediyorum. Mesela, aglamanin gucu. Aglamak Alaaddin'in cini gibi bir sey. Sut lazim, "ingaaaaa". Yataktan kalkmak lazim, yine "ingaaa". Canim sikkin, "ingaaaa". Daha agzimdan "ig..." cikmadan bizimkiler tepemde. Bazen eglence olsun diye gece yarisi yaygarayi basiyorum. Bizimkiler gozleri sis vaziyette gene tepemde. Bir kac hafta evvel gulmeyi de ogrendim. Biraz aglamadan sonra bir iki gulucuk atiyorum bizimkiler sevinsin diye. Tabii, uyuyacagim ve kendileri de yarim kalan uykularina geri donecekler diye mutlu oluyorlar. Yan gozle bakip baslarini yastiklarina koyduklari anda inletiyorum gene ortaligi. Babam askerden nobetlere alisigim diye hava atiyor etrafa. Madem alisik, aliskanligini kaybetmesin diye sik sik nobete kaldiriyorum aslan babami. Askerlik yan gelip yatma yeri degilmis, bir muhterem oyle demis.

Gecen hafta annem ile babamin eski dostlari bizi ziyarete geldiler. Babam altimi degistirirken aksam monusunde "pestolu makarna" var dedi. Bir gece evvel de
"chicken tikka" diye kendi kendine gulup duruyordu. Bu adam uykusuzluktan iyice kendini kaybetti. Benim kakalarla misafirlere degisik soslar yapiyorsa eyvahlar olsun!